Hukuk kitapları çoğunlukla akademisyenler tarafından hazırlanır. Ancak avukatlar veya yüksek mahkemeler de dâhil olmak üzere hukukun uygulanmasında görev alan hâkim ve savcılar tarafından hazırlanan kitaplar da vardır. Özünde kim tarafından yazılırsa yazılsın, hukuk kitaplarının biri diğerinden daha değerlidir denilemez.
Hukuk kitapları eğer salt mevzuat metinlerinden oluşmuyor ise, çoğunlukla bir önsöz ile başlar. Kitabın içerdiği veya içermediği hususların, hazırlanırken dikkate alınan yönlerin nelerden ibaret olduğunun, bazen nasıl kullanılması gerektiğinin vurgularını yapan önsözler, genellikle okunmadan geçilir. Oysa yazarın kendi emeğini takdim ettiği önsözlerin okunması, kitabın içeriği hakkında bilgi edinmenin en temel unsurunu oluşturur. Ayrıca bazı kitaplar, en verimli yararlanma şekline ilişkin çeşitli öneriler de içerir. Örneğin Prof. Dr. Muhammet ÖZEKES, İcra Hukukunda Temel Haklar ve İlkeler (Ankara 2009) adlı eserinin ön sözünde, kitabın sonuç bölümünün öncelikle olunması gerektiğine işaret eder. Önsözü okumayan, kitabın bu istisnai özelliğini gözden kaçırır. Bu nedenle önsözlerin mutlaka ve mutlaka okunması tavsiye ediyoruz.
Standart bir hukuk kitabının daha sonraki bölümünü oluşturan “içindekiler” kısmı kitabın kapsadığı hususların genel çerçevesinin ne olduğunun ortaya konulduğu yerdir. Herhangi bir hukuk kitabı okunmaya başlanmadan önce içindekiler kısmına göz atılması, aranacak konu veya kavramın bulunmasını kolaylaştırır. Buradan, içindekiler kısmı detaylı ve dikkatli hazırlanmış hukuk kitaplarının bilgiye ulaşmak açısından daha kullanışlı olacağı sonucunu çıkartmak mümkündür.
Diğer taraftan hukuk kitapları, özellikle de monografiler adlandırdığı temel konuyla bağlantılı ve görünüşte ilgisiz kabul edilebilecek bir kısım hususları da içerebilir. Hukuk kitaplarının içindekiler kısımlarının incelenmesi bu gibi konularda yol gösterici olacağı için ileride karşılaşılabilecek diğer bir kısım uyuşmazlıkların çözülmesi için de kullanılıp kullanılamayacağı gibi konularda sürpriz bilgiler de verir. Örneğin: “Rekabet Hukukunda Bağımlılık İlişkileri” adıyla yayımlanmış bir kitap olduğunu varsayalım. Bu isimdeki bir kitabı görenlerin ilk izlenimleri hiç şüphesiz bu kitabın sadece adında yer alan hususu irdelemiş olacağı yönündedir. Bu kitabın yazarı (kuvvetle muhtemeldir ki) kitabında ele aldığı/incelediği temel konuyu, rekabet hukukunun temel alanlarını değerlendirerek yazmaya başlayacaktır. Temel konuyu, bağlantılı yan konularla destekleyerek inceleyecektir. Böylece kitapta, rekabet hukukunun temel kavramlarından olan pazar ekonomisi, rekabetin korunması, rekabet hukukuna konu anlaşma türleri, rekabetin neden korunmasının gerekli olduğu gibi pek çok hususa da değinilecektir. İşte bu alt veya temel konulara ilişkin hususlar, ancak kitabın içindekiler kısmına göz atıldığında fark edilebilecektir. Kitabın içeriğindeki bilgilerin hiç değilse ana başlıklar halinde neler olduğunun varlığının farkında olmak, bu konuların irdelendiği (ancak kitabının adıyla ilgisiz) diğer bir kısım uyuşmazlıkların çözümünde bu kitaptan da yararlanılabileceği sonucunu doğurur.
Hukuk kitaplarında bir sonuç bölümüne de rastlamak mümkündür. Sonuç bölümü kitabın içeriğinde irdelenen hususlar her ne ise, onların satır başlarıyla ve sırayla aktarıldığı bölümlerdir. Bazı hukuk kitaplarında sonuç bölümünde belirli bir kısım anahtar kelimelere yer verildiği de görülür. Böylece sadece sonuç bölümünün okunması dahi kitabın içerdiği konular hakkında genel bir bilgi edinilmesine hizmet edebilir.
Hukuk kitapları, hazırlanmaları sırasında yararlanılan kaynakları da içerir. Kaynaklar bölümünün zenginliği yazarın incelemesindeki kapsamın genişliğine işaret edebileceği gibi aynı konuda çalışacak kişilere yararlanabilecekleri malzemenin ne olduğu konusunda ipucu da verir. Ayrıca bazı yazarların kitaplarının hazırlanması sırasında kullanmadıkları eserleri “literatür” başlığı altında ve genellikle kitabın ilgili bölümünün girişinde sundukları da görülebilir. Böylelikle kitabın konusuyla ilgili tüm eserlere ulaşmak için genel bir köprü de sağlanmış olur. Bu tip bir uygulama, kitapta atıfta bulunulmayan eserlerin farkında olunduğuna; kısaca konuya ilişkin kaynakların tüketildiğine vurgu da yapar.
Hukuk kitaplarının kullanılmasında kolaylık sağlayan temel unsurlardan birisi de indeksleridir. Yazarlar çoğunlukla kitabında geçen önemli kavramların hangi sayfada olduğuna işaret edecek biçimde bir kavram indeksi hazırlar ve bunu çoğunlukla kitabın sonuna ilave eder. Böylelikle kitabın kullanıcısı aradığı kavramı ve bu kavramla bağlantılı diğer kavramları kitabın hangi sayfasında bulabileceğini anlamış olur. Bazı yazarlar sadece kavram indeksine değil ayrıca madde indeksine veya yüksek mahkeme kararları indeksine de eserlerinde yer verirler. Genel olarak söylenebilir ki, bir hukuk kitabı ne kadar çeşitli ve derinlemesine hazırlanmış indeks içeriyor ise kullanılması ve içeriğindeki bilgiye ulaşılması o kadar kolaylaşmaktadır .
Tüm bu örnekler de göstermektedir ki, hukuk kitapları önsözünden son sözüne bir bütündür. Her biri ciddi bir emek ve mesai harcanarak oluşturulur ve birer imkân olarak sunulur. Ancak özellikle hukuk öğrenicileri, çoğunlukla bunların farkında dahi olmayabiliyor. Başta hukuk fakültesi öğrencileri olmak üzere, hukuk kitaplarından “verimli bir şekilde” yararlanmak isteyenlere önerimiz, bu imkânların tamamını “mutlaka” değerlendirmeleridir. Takip eden yazılarımızda, önerilerimizi ayrı ayrı somutlaştıracağız.